Kurumlar, dijital varlık tahsislerini 2028’e kadar %16’ya çıkaracak: State Street

Kurum yatırımcıları, yeni bir State Street raporuna göre blokzincir ve yapay zeka gibi dijital varlıklar ve gelişmekte olan teknolojilere olan ilgilerini derinleştiriyor — ancak birçok kişi merkeziyetsiz finansın geleneksel piyasalarla tam anlamıyla bütünleşip bütünleşemeyeceği konusunda fikir ayrılığı yaşıyor.

Rapor, dijital varlıkların şu anda kurumsal portföylerin yaklaşık %7’sini oluşturduğunu ve bu oranın 2028 yılına kadar %16’ya yükselmesinin beklendiğini ortaya koydu.

Çoğu varlık dijital nakit (stablecoinler) ve halka açık hisse senetleri veya sabit getirili menkul kıymetlerin tokenleştirilmiş versiyonlarında yoğunlaşmış durumda; katılımcılar portföylerinin yaklaşık %1’ini her birine ayırırken, varlık yöneticileri daha yüksek maruziyet sağlıyor.

Stablecoinler ve tokenleştirilmiş varlıklar mevcut varlıkların büyük kısmını oluştururken, kripto paralar en yüksek getiriyi sağladı. Bitcoin, katılımcıların %27’si tarafından en iyi performans gösteren varlık olarak ilk sırada yer alırken, Ethereum %21 ile onu takip etti.

Rapor ayrıca özel varlıkların tokenleştirmeden ilk fayda sağlayacak en önemli alan olmaya devam ettiğini ve ankete katılan kurumların çoğunun dijital varlıkların önümüzdeki on yıl içinde ana akım haline geleceğini beklediğini belirtti; ancak benimsemenin hızına dair temkinli yaklaşıyorlar.

Katılımcıların biraz üzerinde bir oran (%52), 2030 yılına kadar tüm yatırımların %10 ila %24’ünün dijital veya tokenleştirilmiş araçlar üzerinden yapılmasını beklerken, sadece %1’i yatırımların çoğunun tamamen zincir üzerinde gerçekleşeceğini öngörüyor.

Oxford Economics iş birliğiyle hazırlanan anket, 300’den fazla kurumsal yatırımcıya dijital varlıklar, yapay zeka ve blokzinciri nasıl kullandıklarını ve sermayelerini nereye tahsis edeceklerini sordu.

State Street Corporation, kurumsal finansal hizmetler sunmaktadır. Şirketin verilerine göre, 30 Haziran itibarıyla 100’den fazla piyasada yaklaşık 49 trilyon dolar tutarında varlık emanet veya yönetim altında ve 5.1 trilyon dolar yönetim altında bulunmaktadır.

İlgili:

Dijital dönüşüm stratejileri: Yapay zeka ve blokzincir

Çalışma ayrıca dağıtık defter teknolojisi (DLT) ve yapay zekanın kurumların dijital dönüşüm stratejilerinde artık kritik öneme sahip olduğunu gösteriyor.

Neredeyse tüm şirketler, süreçleri otomatikleştirmek, darboğazları kaldırmak ve iş operasyonları arasında birlikte çalışabilirliği artırmak için gelişmiş ve yeni teknolojileri kullanmaya yönelik stratejiler başlatmış veya planlamaktadır.

Raporun belirttiğine göre, katılımcıların %29’u blokzincirin dönüşüm planlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Birçok kurum, blokzinciri yatırım operasyonlarının ötesinde nakit akışı yönetimi (%61), iş veri süreçleri (%60) ve hukuki veya uyum fonksiyonları (%31) gibi alanlarda da uygulamaya genişletiyor.

Kurumlar ayrıca yapay zekayı daha geniş bir dijital dönüşüm stratejisinin tamamlayıcı temelleri olarak giderek daha fazla görüyor.

Yaklaşık yarısı (%45), jeneratif yapay zekadaki son gelişmelerin dijital varlıkların gelişimini hızlandıracağını kabul etti; çünkü GenAI araçları akıllı sözleşmeler, blokzincirler ve tokenleri daha hızlı, güvenli ve maliyet etkin şekilde oluşturabiliyor.

İlgili:

DeFi ve Geleneksel Finansın Kesişimi

Dijital varlıklara artan güvene rağmen, birçok şirket blokzincir tabanlı sistemlerin geleneksel alım satım ve saklama altyapısını tamamen değiştireceğinden şüphe duyuyor.

Katılımcıların neredeyse yarısı (%43), hibrit merkeziyetsiz ve geleneksel finans yatırım operasyonlarının beş yıl içinde ana akım haline geleceğini bekliyor; bu oran bir yıl öncesine göre %11’den ciddi artış gösterdi.

Ancak, %14’ü dijital yatırım sistemlerinin geleneksel alım satım ve saklamanın yerini tamamen alacağına inanmadıklarını belirtti; bu oran 2024’te %3 idi ve ciddi bir artış gösterdi.

Dergi: