Gizlilik araçları kurumsal benimsemenin arkasında yükseliyor, diyor ZKsync geliştiricisi

Gizlilik tokenleri, son piyasa çöküşü sırasında fiyat ve popülerlikteki genel trende karşı çıkarak yükseldi, ancak tartışmaların çoğu Zcash gibi tüketici odaklı projeler etrafında yoğunlaştı.

Aynı zamanda, bankalar ve finansal kurumlar, şeffaflık ve değiştirilemezlik ile bilinen bir teknoloji olan sıfır bilgi (ZK) sistemlerini araştırıyorlar.

Matter Labs CEO’su Alex Gluchowski’nin ifadesiyle, “Hesap düzeyinde gizlilik olan cypherpunk gizliliği var, bir de sistem düzeyinde gizlilik olan kurumsal gizlilik var. Kurumların, kendi akışları üzerinde tam görünürlüğe ihtiyacı var, ancak bu veriyi başkalarından gizli tutmaları gerekiyor.”

Gluchowski, Bitcoin ile ilk kez 2014’te startup dünyasında çalışırken karşılaştı ancak Ethereum’un akıllı sözleşmelerinin yeni kullanım alanları sunmasıyla odağını değiştirdi. Ölçeklenebilirlik sorunu ve özellikle ZK kanıtları, onu Matter Labs’i geliştirmeye yönlendirdi; Matter Labs, ZKsync’in arkasındaki geliştirici ekiptir.

CoinGecko’ya göre, Kasım başı itibarıyla 140’tan fazla şirket bilançosunda yaklaşık 137 milyar dolar kripto varlık bulunduruyor. Ancak finansal kurumların ödeme veya uzlaşma akışlarını halka açık blok zincirlerine taşıdığı bir sonraki aşama, gizlilik yükümlülükleri nedeniyle güvenilir bir gizlilik katmanı olmadan gerçekleşmeyecek, dedi Gluchowski Cointelegraph’a.

Tüketici büyümesi durdu, ancak gizlilik kurumlar için kapıyı açıyor

Son yıllardaki kripto boğa döngüleri, uzun spekülasyon dönemlerini ortaya koydu ve bu dönemler, belirli trendlerin hakimiyetinde geçti.

“Kriptoda uzun süredir üretken olmayan varlıklara garip bir takıntımız vardı ve bu açıkça sürdürülebilir değildi,” dedi Gluchowski, ayrıca kriptonun tüketici tarafındaki büyümenin bir plato noktasına ulaştığını ekledi.

Memecoinler iyi bir örnek — bunlar bir casinodaki saf spekülatif jetonlar. Arkalarında sadece kültürel bir bileşen dışında hiçbir somutluk yok.”

Gizlilik, finansal sistemlerin işleyişinde doğrudan işlevsel bir rolü olduğu için bu kalıptan ayrılıyor. Önceki döngülerde düzenleyici baskılar nedeniyle tam olarak keşfedilmedi; borsalardan gelen kısıtlamalar ve ABD hükümetinin Tornado Cash’e uyguladığı yaptırımlar buna örnek.

Ancak mevcut ABD yönetimi, gizliliği teknik bir yetenek olarak yasa dışı finansmanla bağlantılı kullanımlardan ayıran daha seçici bir yaklaşım benimsediğinden beri bu durum değişti.

“Arada dağlar kadar fark var. Önceden kimse kriptoya dokunmak istemiyordu — tabu bir konuydu. Şimdi ise tutum daha çok, ‘Bu teknolojiyi benimsememiz gerekiyor, yoksa rekabette geride kalacağız’ şeklinde,” dedi Gluchowski.

ZKsync (Zero-Knowledge Sync) en görünür kısmı olsa da, asıl etkili itici güç kurumsal gereksinimlerden geliyor, diye belirtti. Bankalar, varlık yöneticileri ve şirketler, iç akışları, karşı taraf detaylarını veya hazine işlemlerini halka açık defterde ifşa etmeden işlemleri şeffaf halka açık defterlerde uzlaştıramazlar.

İlgili:

Gluchowski’ye göre bu, Ethereum ekosisteminde gizliliğe yönelik yeni odaklanmanın arkasındaki dinamik. Bu, kurumların paylaşılan altyapıda işlem yaparken tam iç görünürlük ve kontrolü korumasını sağlayan sistem düzeyinde gereksinimler olarak çerçeveleniyor.

Ethereum ekosisteminde gizlilik ödünlerini çözmek

Kurumların ihtiyaç duyduğu gizlilik, tüketicilerin kullandığı modelle aynı değil. Bireysel adresleri gizlemek yerine, bankalar ve şirketler, kontrolü altındaki her işlemi görebilecekleri özel bir yürütme ortamına ihtiyaç duyuyor; dış dünya ise hiçbirini göremiyor.

Eğer hassas ödeme verileri dış doğrulayıcılar veya üçüncü taraf altyapılarla paylaşılmak zorundaysa, gizlilik kriptografik bir garanti olmaktan çıkar, sözleşmeye dayalı bir düzenlemeye dönüşür.

“Veri asla sizin kontrolünüzdeki cihazlardan çıkmadığında ancak bozulmaz gizlilik elde edersiniz,” dedi Gluchowski. “Başka biriyle paylaşıp gizlilik sözleşmesi (NDA) imzalarsanız, bu artık bozulmaz değildir. Sadece bir sözdür.”

İlgili:

Önceki kurumsal blok zinciri deneyleri tam da bu sorunla karşılaştı. Finans kurumları, verileri dahili tutmak için Hyperledger gibi çerçeveler kullanarak özel zincirler kurdu, ancak bu ağlar halka açık blok zincirleri etrafında oluşan daha geniş likidite ve uzlaşma altyapısından kopuk kaldı.

“Tamamen özel bir zincir inşa ederseniz, hiçbir şeye bağlı olmaz,” dedi Gluchowski. “Bu, biraz daha iyi bir veritabanı versiyonu ama halka açık sermaye piyasalarına bağlantı sağlamaz.”

Ethereum ekosisteminde şekillenmekte olan modelin bu ödünleşmeyi çözmeye çalıştığını iddia etti. Bu model, yerel olarak işletilen özel zincirleri ZK kanıtlarıyla eşleştiriyor; kurumların işlem verilerini içerde tutmasına izin verirken, kamu ağına sistemin doğru çalıştığını kanıtlamalarını sağlıyor. Kamu zinciri işlemin detaylarını görmüyor, ancak kuralların ihlal edilmediğini doğrulayabiliyor.

Kurumsal gizlilik katmanı şekillenmeye başlıyor

Kasım başında Nansen verileri, ZKsync’in yedi günlük dönemde ücret artışında sektöre liderlik ettiğini gösterdi. Gluchowski, artışı perakende spekülasyonuna değil, yeni tokenomik ve staking önerilerinin yayınlanmasının ardından gelen aktiviteye bağladı.

“ZK token için yeni tokenomik önerisini yayınladık ve ardından ilgi patlaması gördük,” dedi Gluchowski. “Token fiyatı yükseldi, hacimler arttı ve ZKsync Era’da çok hareketlilik oldu. Aynı zamanda pilot staking uygulamasını da duyurduk ve birçok kişi şimdi bunu keşfediyor.”

Tüketici odaklı kripto kullanım alanları genişlemeye devam ediyor, ancak Gluchowski, ölçeğin bir sonraki dalgasının şeffaf defterlerde işlem yapamayan kurumlarda olduğunu savundu. Gizlilik, paylaşılan uzlaşma altyapısına katılım için operasyonel bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor.

ZKsync artık tek bir rollup değil, finansal firmalar tarafından kontrol edilen ortamlarda işletilen sistemler dahil olmak üzere bir zincirler ağı olarak konumlanıyor.

Bazıları test aşamasında çalışıyor ve Gluchowski, ilk üretim dağıtımlarının yıl sonundan önce gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi.

Dergi: