Kurumlar, Ethereum’u güvence altına almak için Ether’i merkeziyetsiz altyapıda stake etmeli

Görüş: Alon Muroch, SSV Labs Kurucusu

Kurumsal staking için verilen yeşil ışık, tek başına Ethereum’un uzun vadeli geleceğini işaret etmez. Kurumlar Web3 ekosistemine adım attıkça, ETH’nin mevcut geleneksel finans kalıplarına uyan bir varlık olmadığını, bunun Dünya Bilgisayarı olduğunu anlamalıdırlar. Kurumlar Ethereum’un merkeziyetsizlik felsefesini ve tokenını benimsemedikçe, temel altyapıları ve özündeki önerileri başarısız olmaya mahkumdur.

Dot-com balonu, Ethereum benimseyenler için uyarıcı bir hikayedir. Balonun patlamasının sebeplerinden biri, kurumların altyapıyı yeterince anlamadan tüketici internetinin kârlı pazar potansiyeline atlamalarıdır. Sermaye ile anlayış arasındaki uçurum işlevsizlik doğurmuştur.

Kurumlar aynı hatayı tekrarlamamalıdır. Zincire geçerken daha dengeli bir yaklaşım benimsemeli; ekonomik ödüller kazanırken ağ sağlığını aktif şekilde desteklemeli ve blokzincirin temel ethosuna saygı göstermelidirler.

Kurumların stake yapması gerekiyor

ETH staking bu dengeyi örnekler. Ağustos 2025’te SEC, “çoğu staking faaliyetinin” menkul kıymet olmadığını belirterek, stake edilen ETH’den elde edilen getirinin ağı sürdürmek için yapılan idari işlemlerle kazanıldığını vurguladı. SEC yönergeleri ve diğer önemli mevzuatlar, kurumsal sermayenin önünü açan dönüm noktası oldu ve şu anda ETH’nin %20’den fazlası ETF’lerde veya stratejik rezervlerde tutuluyor.

Ancak kurumlar stake yaparken, ETH rezervlerini stake etmenin potansiyel olarak kârlı bir faaliyet olduğunu unutmamalıdır; asıl işlevi temel altyapıyı desteklemektir.

Staking yoluyla doğrulayıcılar ETH’yi teminat olarak kilitler. İşlemleri doğru doğrularlarsa ödül kazanırlar, kötü niyetli davranır veya görevlerini yerine getirmezlerse stake’leri cezalandırılır. Bu ekonomik teşvik, binlerce bağımsız doğrulayıcı arasında dağıtılarak ağı güvenli ve sorunsuz çalışır halde tutar.

Regülasyonlara uyumu sağlamak ve varlıklarının gelecekteki değerini korumak için kurumlar, Ethereum’un merkeziyetsiz ağının bakımına staking yoluyla anlamlı katkıda bulunmalı, aynı zamanda merkezileşme veya kesinti riskini azaltmalıdır.

Merkeziyetsizliğe karşı güvenlik için DVT

Toplam stake edilmiş ETH miktarı yaklaşık 15 milyon ETH’ye (~arzın %29’u) yaklaşırken, bunun yaklaşık %25’i merkezi borsalarda tutuluyor. Kurumsal ilgiyi artırması beklenen ETH ETF’leri ile birlikte, ETH konsantrasyon eşiklerine yaklaşmakta; bu da Ethereum Ağının merkeziyetsizliği ciddi şekilde sorgulanabilir hale getirerek ağın güvenliğini riske atmakta ve staking mekanizmasının temel amacını zedelemektedir.

Merkeziyetsizlik risklerini ele almak için çeşitli yollar vardır; istemci çeşitliliğini teşvik etmek, altyapının coğrafi dağılımını iyileştirmek ve merkeziyetsiz node operatörleriyle staking protokollerini desteklemek gibi.

Ancak parçalı stratejilere güvenmek yetersiz kalabilir. Güvenli şekilde küresel kurumları destekleyebilecek kapsamlı altyapısal çözümler gereklidir.

Dağıtılmış doğrulayıcı teknolojisi (DVT) bu konuda açık bir çözümdür. Doğrulayıcı görevlerini birden fazla makine arasında bölerek ve sorumlulukları farklı node’lar arasında yayarak, doğrulayıcıları destekleyen altyapının dağıtık olmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda doğrulayıcı fonksiyonlarının da dağıtık olmasını garanti eder; böylece doğrulayıcılar bağımsız node’lardan oluşan küresel bir ağda konumlanır.

Eşik kriptografisi ve çoklu imza doğrulaması sayesinde DVT, tek bir operatörün bir doğrulayıcıyı kontrol etmesini veya tehlikeye atmasını engeller. Buna karşılık, dağıtık mimarisi ağdaki tek nokta arızalarını önler, sansüre, kesintilere, kötü niyetli faaliyetlere ve saldırılara karşı direnci artırır.

DVT kurumlar için çalışıyor

Kurumlar ve borsalar bu yapıyı benimsediğinde, stake edilmiş ETH’nin dengesiz dağılımı riski ortadan kalkar ve stake’lerinin güvenliği ile sermaye verimliliği artar. DVT, hata toleranslı çok taraflı operasyonla ~%99 çalışma süresi sağlarken, kesinti riskini büyük ölçüde azaltır.

DVT, kurumları doğrulayıcı cezalarına maruz bırakabilecek tek nokta arızalarını ortadan kaldırır ve böylece ödülleri maksimize eder. Bu altyapıyı kullanan kurumlar, alternatiflerine kıyasla üstün risk profiline sahip olur; daha yüksek hata toleransı ve Ethereum ağ sağlığını korumaları nedeniyle garantili regülasyon uyumu sağlarlar.

Mayıs 2025 yükseltmesiyle, bir doğrulayıcı için maksimum stake 2.048 ETH’ye çıkarıldı. Bu, önemli ETH varlıklarına sahip kurumlar için olumlu bir gelişmedir ve doğrudan ETH rezerv şirketlerine hitap eder. Ancak bu kadar büyük ETH delegasyonları merkeziyetsizlik açısından doğası gereği riskler taşır. DVT, bu riskleri azaltmak için stake’leri birçok doğrulayıcıya yayma operasyonel yükü olmadan, büyük staking delegasyonlarına olanak tanır ve merkeziyetsizliği korur.

DVT gibi çözümlerin yaygın benimsenmesi, her stake edilmiş ETH delegasyonunun kurumsal yatırımcılara öngörülebilir, güvenli getiri sağlaması; temel varlığı güçlendirmesi ve merkeziyetsiz doğrulayıcı dağılımını garanti etmesiyle olumlu bir döngü yaratır. DVT, merkeziyetsizlik ethosunun kurumsal benimsemeye nasıl entegre edilebileceğini gösterirken, küresel finans ile cypherpunk ethosunun üretken biçimde nasıl bir arada var olabileceğini de ortaya koyar.

ETH sadece bir varlık değildir

Kurumların içselleştirmesi gereken ders şudur: ETH sadece başka bir hazine varlığı olarak ele alınamaz. ETH, değeri tamamen merkeziyetsizliği korumaya bağlı olan merkeziyetsiz bir hesaplama ağında sahipliği temsil eder. Ağ sağlığını dikkate almadan stake yapan kurumlar, kendi yatırım tezlerini baltalamaktadır: Merkeziyetçi Ethereum, terim olarak çelişkidir.

Bu, getirilerden vazgeçmek anlamına gelmez; aksine sürdürülebilir getirilerin sağlıklı altyapıya bağlı olduğunu kabul etmek demektir. DVT ve diğer merkeziyetsizliği koruyan teknolojileri benimseyerek, kurumlar ekonomik getirilerini maksimize ederken aynı zamanda önemli pay sahibi oldukları ağı güvence altına alabilirler.

Seçim basittir: Ethereum’un geleceğini sağlam, dağıtık altyapı üzerine inşa etmek ya da regülasyon belirsizliği ve teknik risklerin, tarihin en büyük kripto benimseme dalgasını yönlendiren temel değeri zedelemesine izin vermek.

Görüş: Alon Muroch, SSV Labs Kurucusu.

Bu makale genel bilgi amaçlıdır ve yasal veya yatırım tavsiyesi olarak alınmamalıdır. Burada ifade edilen görüşler, düşünceler ve fikirler yalnızca yazarın kendisine aittir ve Cointelegraph’ın görüşlerini veya fikirlerini mutlaka yansıtmaz.